FAIL (the browser should render some flash content, not this).
 





Abdullah Kırımi [ö. 959-1591]

Kırım'dan geldiği için “Tatar” lakabıyla anılır. Aklam-ı sitte'yi Şeyh Hamdullah'ın torunu Derviş Mehmed'den öğrendi. Abdullah Kırımî, aynı zamanda yazı ile birlikte musikî ile de meşgul oldu; tanbur çalmasını öğrendi. Yetenekli bir hattattı. Halen İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nde A.6763 numarada kayıtlı metni yarıda kalmış ve baki kısmı öğrencisi Emrullah Efendi'nin tamamladığı En'am buna en güzel örnektir. Kötü niyetli birinin kendisine yeni bir üslûp bulmasını tavsiye etmesi üzerine eski ustaların eserlerini de tetkik etmesine rağmen, sülüs ve nesih yazılarında giriştiği teşebbüste maalesef başarılı olamadı. Devhatu'l Küttâb adlı eserin müellifi Suyolcuzâde, onun hakkında eğer Şeyh Hamdullah'ın yolunda yürüseydi, o yolun en büyük hattatı olacağını kaydeder.

Kaynaklara göre bir gece rüyasında öleceğini görünce sur dışında Emir Buharî Türbesi civarında mezarını hazırlattı. Mezartaşını da yazdı. Tarih yerine de 99 rakamını koydu ve üçüncü rakamın yerini boş bıraktı. Öğrencilerinden biri sebebini sorunca da öğrencilerim içinden 9 yazacak biri bulunur, diye cevap verdi. Hakikaten de 999 hicride vefat etti. Bu taş halen Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nde bulunmaktadır. Ecelinin yakın olduğunu anlayınca tanburunu kıran bu ünlü hattat, Şeyh Hamdullah ekolüne bağlıdır. Vefat tarihindeki son 9 rakamı hakikaten hocasınınkinden farklıcadır.

 
 

HatveSanat©  Gizlilik Beyanı Kullanım Şartları
Ana Sayfa   |   HatveSanat   |  Sponsorluk   |   Reklam   |   İletişim