FAIL (the browser should render some flash content, not this).
 





Seyyid Kasım Gubari

Diyarbakır’dan İstanbul’a gelip yerleşen Seyyid Kâsım, Şeyh Hamdullah’ın öğrencilerinden Şerif Abdullah adlı birinden aklâm-ı sitte’yi öğrendi. Yazıda çok titiz ve dikkatliydi.

Bir pirinç tanesine gubâr hat ile İhlâs Sûresi’ni yazmak kudretini gösterdiği için Gubâri mahlası ile meşhur oldu. Anlaşıldığına göre celî sülüs’ü kendi kendine ileriye götürdü. İstanbul’da Sultanahmed Camii’nin kitabesini ve yazılarını yazan hattatın bu yazıda zamanın kudretli bir sanatkârı olduğu anlaşılıyor. Câmiin giriş kapısı üstündeki kitâbe, bütünüyle mütâlaa edilecek olursa, dikey harflerin birbiri peşi sıra gâh aralıkla gâh sık ve birbirine paralel olarak dizilişi ve alt satırdaki dikey harflerle aynı sırada oluşu hattatın, celî sülüs yazıyı, mimârî bir eser gibi düşündüğü hissini uyandırır. Dikey harflerin böyle yan yana dizilişleri şüphe yok ki Selçukî devrindeki celî sülüs anlayışının bir devamıdır. Buna rağmen yazılarında, harfleri tek tek ele alıp incelersek onların metin ve azametli duruşlarında hattatın kudretini ve ustalığını buluruz.

 
 

HatveSanat©  Gizlilik Beyanı Kullanım Şartları
Ana Sayfa   |   HatveSanat   |  Sponsorluk   |   Reklam   |   İletişim